Çocuk 1-2 yaşlarında konuşmak için sesler çıkarmaya başlarlar. Bu dönemde ebeveynlerin çocuğu takip etmeleri gerekir. Sıkça karşılaşılan öğrenme bozukluklarından biri olan disleksi, basit bir şekilde anlatmak gerekirse okuma, algılama farklılığı olarak karşınıza çıkar. Bu problemi yaşan bireylerde zekâ geriliğinden bahsetmek güçtür. Aksine üstün bir zekâdan bahsetmek doğru olacaktır.  Bu problemin sebebi beynin bilgi işleme biciyle alakalı olduğu birçok uzman tarafından günümüzde de araştırma konusudur. Yapılan bu araştırmalar sonucunda çağdaş görüntüleme yöntemiyle beynin tüm bölümleri incelenerek, Disleksi olan bireylerin okuma sırasında, beynin farklı kısımlarını kullandıkları sonucuna varılır. Bu yüzden Disleksi bir hastalık ya da bir bozukluk olarak görülmüyor. Zaman zaman her bireyin yaşadığı sağ sol yön karıştırmaları da Disleksi problemleri arasında bulunur. Dislektik bireyler ses ile harf simgeleri arasında bağlantı kurmakta sorun yaşarken aynı zaman da sesleri de sözlere dönüştürmekte sorunlar yaşarlar. 

Disleksi Sebepleri ve Belirtileri
Disleksi probleminin birçok sebebi bulunur. Bu sebeplerden birisi beyin hasarıdır. Genetik faktörlü olan ve kalıtsal olarak bireye aktarılmış olanlar da vardır. Okul öncesi çocuklarda görülen disleksi geç konuşmaya sebep olur. Yeni öğrenilen kelimeleri, renkleri ve sayıları yavaş öğrendikleri de gözlemlenir. Konuşma sırasında sesleri ters çevirerek kelimeleri söyleyebilen çocuklar da aynı zamanda birbirine benzeyen kelimeleri karıştırma da söz konusudur. Normal olarak ifade edilen bireylerde dahi zaman zaman ortaya çıkan sağ sol karıştırma sorunu da okul öncesi çocuklarda söz konusudur. Konuşmayı da etkileyen bu problem, tekerleme gibi dili düzenlemeye ve konuşmayı iyileştirme pratiklerini de zor öğrenilmesine sebep olur.  Bireyler ilk etkili sorunlar ise okul çağında yaşarlar.

Okuma bozukluğu, okuduğunu anlayamama ya da hatırlamama gibi sorunlar da disleksi probleminin sonuçlarındandır. Çocuk harfleri öğrenirken, b-d gibi harflari birbirine karıştırdığı gibi 6-9 gibi sayıları da birbirine karıştırır. Kelimelerin hece ve harflerini de karıştıran okul çağındaki çocuklarda okula gitmeme ve okuldan kaçma gibi durumlar da söz konusudur. Bu yüzden ailenin ve eğitmenlerin çocuğu gözlemlemesi, kontrol ve motive etmesi gerekir. Bu sayede çocuk okuldan ve eğitimden uzak kalmak yerine sorunuyla yüz yüze gelerek uzman kişilerden yardım ve destek alma bilinci geliştirebilir. Kişisel ve sosyal yeterlilikte çok az miktarda sorun yaşayan disleksili bireyler, psikolojik yardımla birlikte ruhsal anlamda da rahatlayabilirler. Her ne kadar büyük bir problem gibi görünmese de ailenin çocuğun yanında olarak destek olması ve sivil toplum kuruluşlarından destek alması da oldukça önemlidir. Kendisi gibi bireylerle iletişim kuran çocuk yaşadığı problemi normalleştirerek toplumsal olarak uzaklaşmalardan kaçınmaya başlar.  Disleksi yetişkinlik döneminde ortaya çıkabilir. Yetişkinlerde harita okumadaki zorluk, zeki olan bireyin eğitim hayatındaki performans düşüklüğü, günlük yaşamda sıkça kullanılan deyimleri anlamada zorluk yaşaması gibi belirtiler yaşanır. Günümüzde de sıkça karşılaşılan başka bir dil öğrenme bozukluğu da disleksi sonucu yaşanılan bir durum olabilir. Bu yüzden disleksi olma ihtimali bulunan bireylerin erken teşhis için sağlık kuruluşlarına başvurmaları önerilir. 

Disleksi Nasıl Anlaşılır?
Disleksiyi anlamanın birkaç farklı yolu vardır. Bunlardan ilki genel görüşmedir. Disleksi sorunu yaşadığını düşünen birey genel görüşmeyle bir sonuca varılabilir. Fakat genel görüşmede kesinleşmeyen durumlarda yazılı testler uygulanır. Bu testte sadece teşhis için giden birey değil, aile bireyleri, eğitmenleri gibi yakın çevresinde bulunan kişilere de cevaplaması için katılır. Bu testin ve genel görüşmenin yanı sıra görüntüleme, psikolojik ve akademik beceri testleri de gerekli durumlarda kullanılabilir.